Beden Algısı Bozukluğu

(Vücut Dismorfik Bozukluğu)

Kişinin vücudunda bir kusur olmamasına ya da herkeste olabilecek çok ufak kusurlar

olmasına rağmen bu durumu zihninde büyütmesi ve sürekli olarak çok çirkin göründüğünü düşünmesi ve bununla uğraşması durumudur.

Kişi dış görünüşünün kusurlu olduğu düşüncesine çok fazla takılır ve bu durum zamanla günlük hayatını, iş hayatını, ilişkilerini

olumsuz etkilemeye başlar.

Kişi fiziksel kusurunun çevresi tarafından da fazlasıyla fark edildiğini, çok büyük bir çirkinliğe

sahip olduğunu zanneder ve bu özelliğinden nefret eder.

Beden Algısı Bozukluğu ergenlik döneminde başlayabildiği gibi okul öncesi dönemde de başlayabildiği gözlenmiştir.

Toplum içerisinde güzel kadın ya da yakışıklı erkek olma baskısının özellikle gelişim dönemlerinde çocuk ve ergenlere dayatılması, güzelliğin zayıf olmakla, mükemmel vücut şekline ve kusursuz yüz hatlarına sahip olmakla fazlasıyla ilişkilendirilmesi, ekranlarda sürekli olarak ön planda olan ideal kadın ve ideal erkek bedenine maruz kalmak, çocukların çok küçük yaşlarda oynadıkları ‘oyuncak’ bebeklerin dahi ideal vücut hatlarına sahip olması toplumun belirlediği ‘ideal beden’e sahip olma arzusu yaratır.

Beden Algısı Bozukluğu olan kişiler sıklıkla beden imajlarını değiştirme çabası içerisinde olabilir, estetik operasyonlar geçirebilirler ancak uzun uğraşlar sonucu elde ettikleri değişim onların çok kısa bir süre için rahatlamalarını sağlayabilir. Sonrasında kişi yine bedeni ile ilgili rahatsızlık duymaya başlar.

Öncelikle ilaç ve psikoterapi desteği alarak kişinin bu rahatsızlıktan kurtulması sürecin çözümü İçin gereklidir.